E-mobiliteye geçiş: Otomotiv şirketleri için yedi ipucu
8 Eylül 2020, Salı, Sürdürülebilir Üretim tarihinde yayınlandı
Virüs nedeniyle araba satışlarında yaşanan şiddetli düşüşten dolayı otomotiv sektörü bu durumdan özellikle etkilendi. Örneğin, Duisburg-Essen Üniversitesi Otomotiv Araştırma Merkezi (CAR), Alman araç üreticileri ve tedarikçilerinin toplam iş gücünün dörtte birini 2030 yılına kadar kaybedebileceklerini öngörüyor.Birleşik Krallık'ta da benzer bir görüntü göze çarpıyor. Buna karşılık otomotiv tedarikçisi AMZ, artan elektrikli araç talebinin birçok yeni iş alanı oluşturabileceğini tahmin ediyor.
Azalan satışlar ve katı düzenlemelere ek olarak, Avrupa otomotiv sektörünün karşı karşıya olduğu en büyük zorluklar arasında Asya'dan gelen güçlü rekabetin yanı sıra yenilik ve sürdürülebilirlik sunma baskısı yer alıyor. Birçok Avrupalı sağlayıcı; Çin, Japonya ve Güney Kore'deki şirketlere ayak uydurmakta zorlanıyor.
Azalan satışlar ve katı düzenlemelere ek olarak, Avrupa otomotiv sektörünün karşı karşıya olduğu en büyük zorluklar arasında Asya'dan gelen güçlü rekabetin yanı sıra yenilik ve sürdürülebilirlik sunma baskısı yer alıyor. Birçok Avrupalı sağlayıcı; Çin, Japonya ve Güney Kore'deki şirketlere ayak uydurmakta zorlanıyor.
Veriye dayalı bir yaklaşım, Avrupalı şirketlerin daha uygun maliyetli ve daha rekabetçi bir şekilde hareket etmelerine yardımcı olacak. Yüksek oranda entegre sistemler ve süreçler isteyen pil üretim sektörü bu konuda başarılı bir örnek olabilir. Mobil robotlarla çevrili bir akıllı depo sistemi, manuel çalışmaların yanı sıra hataları ve atıkları da azaltırken süreç verimliliğini de önemli ölçüde artırabilir.
- Büyük resme odaklanın. Otomotiv şirketleri, yalnızca tedarikle uğraşmayı geride bırakıp teknoloji ve stratejik ortaklık yapmaya da yönelmek zorunda. Yalnızca teknoloji veya çözüm sunmak yerine, büyük resme daha fazla odaklanmaları gerekiyor. Bu yenilik çalışmaları, gelecekteki ürün yol haritalarını şekillendiren ve müşteri odaklı üretime dayanan proaktif bir yaklaşımı içerecek. Bu nedenle müşteriyle yakın temas kurmak da çok önemli.
- Net ve birleşik bir vizyon geliştirin. İş ortaklarınız ve müşterinizle benzer bir yaklaşım benimsemeniz gerekir. Bunun için de iletişimi üst düzeyde tutmalısınız. Bu nedenle karar mercileri ve ekiplerin, üretim süreçlerinin giderek daha esnek hale gelen bir pazara nasıl uyarlanabileceğini ve dönüştürülebileceğini sorgulaması gerekecek.
- Potansiyeli anlayın. Yönetim ekibinizin ve çalışanlarınızın yeni teknolojiler ve potansiyel avantajları hakkında olabildiğince çok şey bilmesi gerekir. Böylece çok farklı yöntemlerle verimli bir şekilde çalışabilirler. Gerekli eğitimlerin verilmesi gerekir. İnovasyonların ve yeni uygulamaların zor olabileceğini unutmayın.
- AI ile otomasyonu birleştirin. Yapay zeka, iş kararları alırken ek avantajlar sunabilir. Hatalardan kaçınmanıza yardımcı olurken üretim süreçleri hakkında daha önce yapılmamış analizler sunabilir.
- Mevcut uygulamaları inceleyin. Yalnızca bilgilere dayanarak teknolojileri teorik şekilde değerlendirmek yerine, bir uygulamanın avantajlarını daha iyi anlayabilmeniz ve değerlendirebilmeniz için kullanım durumlarını inceleyin.
- Büyük düşünün, küçük adımlarla başlayın. Yeni teknolojiler çeşitli zorluklar ve engellerle birlikte geliyor. Bu nedenle, öncelikle tüm art alan bilgisini ve deneyimi bir araya getirmeniz gerekir. İleriki bir tarihte genişletip uyarlayabileceğiniz (yani büyütebileceğiniz) daha küçük pilot projelerle başlamak en iyisidir.
- Krizi fırsata dönüştürün. Mevcut durum inovasyonları yavaşlatsa bile, insan-makine iş birliğinin avantajları gibi olumlu fırsatlara odaklanarak harekete geçmeye nereden başlayacağınızı görebilirsiniz.
