Oturum açın

Teknik zorluklar yaşamaktayız. Form gönderme işleminiz başarılı olmadı. Lütfen özürlerimizi kabul edin ve daha sonra tekrar deneyin. Detaylar: [details]

Download

Kaydol

Teknik zorluklar yaşamaktayız. Form gönderme işleminiz başarılı olmadı. Lütfen özürlerimizi kabul edin ve daha sonra tekrar deneyin. Detaylar: [details]

Download

Omron'a kaydolduğunuz için teşekkür ederiz

Hesabınızı tamamlamanız için şu adrese bir e-posta gönderildi:

Web sitesine geri dönün

doğrudan erişim

Bilgilerinizi aşağıya girin ve bu sayfadaki içeriğe doğrudan erişin

Text error notification

Text error notification

Checkbox error notification

Checkbox error notification

Teknik zorluklar yaşamaktayız. Form gönderme işleminiz başarılı olmadı. Lütfen özürlerimizi kabul edin ve daha sonra tekrar deneyin. Detaylar: [details]

Download

Gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz

Artık şuna erişebileceksiniz: Avrupa'da pil üretimine hız verme

Şu adrese bir onay e-postası gönderildi:

Sayfaya devam edin

Bu belgeyi indirmek için lütfen veya doğrudan erişim edinin

Yapay Zeka
Sürdürülebilir Üretim
Applications

Avrupa'da pil üretimine hız verme

1 Mayıs 2020, Cuma, Yapay Zeka tarihinde yayınlandı

Avrupalı otomotiv şirketleri, özellikle pil üretimi ile ilgili olarak üretim hatlarını geleceğe hazırlamak için neler yapabilir? Robotlar, otomatik kalite kontrolü ve yapay zeka (AI), şirketlerin Asya'daki güçlü rakipleriyle başa çıkmasına yardımcı olabilir.
Avrupa otomotiv endüstrisindeki güncel trendlerin başında e-mobilite, alternatif sürüş türleri ve sürdürülebilir taşımacılık stratejileri yer alıyor. Otomotiv sektöründe ve ilgili sektörlerde yaklaşık 14 milyon kişi çalışıyor. Dört milyon kişi de otobüslerde, tramvaylarda, gemilerde, madencilik ekipmanlarında, kamyonlarda, tarım makinelerinde, forkliftlerde ve diğer birçok alanda kullanılan diğer e-mobilite uygulamalarıyla yakından ilgili işlerde çalışıyor. Pek çok girişimci, yönetici ve siyasetçi, sektörün ve Avrupa ekonomisinin pil hücreleri gibi ithal teknolojilere aşırı bağımlı olup olmadığı sorusuyla karşı karşıya.
Bu bağlamda, Avrupa'daki pil endüstrisi, rekabet avantajını ve gelecekteki gücünü artırmak için pazardaki konumuna yeni bir yön veriyor. Gelecekteki pil üretimi için akıllı robotları, sensörleri, otomatik kalite kontrolünü, intralojistiği, yapay zekayı ve makine öğrenimini bir araya getiren, yenilikçi ve entegre yaklaşımlar arıyor. Bunlar, makine operatörleri ve çalışanlar için mümkün olan en iyi destek yöntemini sağlayacak yaklaşımlardır.

Yerel pil üretimini finanse etme

Pil üretimindeki en büyük zorluklardan biri, Asya'daki şirketlerle kıyasıya bir rekabet içinde olunmasıdır. Diğer sektörlerde olduğu gibi, Avrupalı üreticiler de düşük maliyetli üretim gibi bir rekabet avantajıyla yarışmakta zorlanıyor. Buna karşılık, Asyalı üreticiler, standartlaştırılmış ürünleri büyük miktarda ve güvenilir şekilde üretmeyi hedefleyen stratejilere sahip ve günümüzde birçok önemli e-mobilite ürününün global üretimini domine ediyor. Çin, Japonya ve Güney Kore, e-mobilite alanında önemli bir teknoloji olan pil hücrelerinin dünya çapındaki üretiminde ilk sıralarda yer alıyor.
Buna karşılık olarak, Alman Federal Hükümeti ve Avrupa Birliği, Avrupa pil hücresi üretimini desteklemek için çeşitli devlet destekleri sağlamayı planlıyor. Bu stratejinin başarılı olması için Alman hükümeti 2022 yılına kadar enerji ve iklim fonundan yaklaşık bir milyar euro yatırım yapacak ve şirketler de desteklerini sunacak. Örneğin, Volkswagen 2023 yılına kadar Aşağı Saksonya eyaletinin Salzgitter kentinde kendi pil hücresi üretimini başlatmayı planlıyor.

Yapay Zeka: Avrupa'nın rekabet avantajını artırıyor

Avrupa'daki e-mobilite endüstrisinin rekabet gücü, yüksek kaliteli pil hücrelerinin ve diğer e-mobilite ürünlerinin uygun maliyetli bir şekilde üretilmesine olanak sağlayan yeni, yüksek performanslı teknolojileri ve yaklaşımları belirleme ve uygulama becerisine bağlıdır. Bu stratejilerin önemli bir unsuru da yapay zekadır (AI). Doğru kullanıldığında, e-mobilite bileşenlerinin üretiminde ve montajında yer alan son derece karmaşık üretim zincirlerinde yeni bir değer yaratma potansiyeli oluşturabilir.
Ayrıca, robot teknolojisi, sensörler ve yapay görme teknolojisiyle birlikte kullanılan yapay zeka tabanlı aletler, üreticilerin süreçlerini daha iyi anlamasına yardımcı olur. Bu yeni bulguları daha sonra şirketin içindeki ve dışındaki süreçleri optimize etmek için kullanabilirler. Bu yaklaşım, lojistik ve kestirimci bakım alanlarındaki diğer yapay zeka tabanlı aletlerle birleştirilebilir. Bunların hepsi, Avrupalı pil üreticilerinin daha güçlü rekabet koşullarından ve maliyet avantajlarından yararlanmasına yardımcı olacaktır.

Yeni pazarlara açılma

Ancak yapay zeka, şartları eşitlemekten daha fazlasını yapabilir. Yapay zeka tabanlı sistem ve çözümlerin yardımıyla, şirketler şu anda taleplere yeterince yanıt veremeyen "Mavi Okyanus" segmentlerinde (ürün farklılaştırması ve düşük maliyetler ile bilinir) pazar payı elde edebilir. Şirketler, rekabet düzeyinin yüksek olduğu "Kırmızı Okyanus" pazarlarında faaliyet göstermektense yeni pazar fırsatları yaratmalı ve müşterilerine yeni ürünler veya hizmetler sunmalıdır. Henüz yeni bir alan olan e-mobilite sektörü bunun için çok uygundur. Yapay zeka, süreç kalitesini ve çevikliğini artırarak bu büyüyen sektör için müşteriye özel, karmaşık ve yüksek kaliteli bileşenlerin üretimini hızlandırıyor. Ayrıca, özel olarak hazırlanmış ve yeni üretim uygulamaları kullanan küçük ve orta ölçekli işletmeleri giderek daha fazla destekliyor. Bunun sonucunda, sektördeki konumlarını güçlendiren işletmeler köklü şirketlerle kolayca rekabet edebiliyor.

Yapay zekaya duyulan güveni artırma

Yapay zeka, e-mobilite için büyük potansiyel avantajlar sunuyor. Ancak, bu olasılıklar test edilip doğrulanmadığı ve gerçek fabrikalarda kullanılacak güvenilir bir iş örneği olarak sunulmadığı sürece potansiyellerinin tamamından faydalanılamaz. Otomotiv sektörü, yeni teknolojilerin piyasaya sunulmasına yönelik daha muhafazakar ve "bekleyip görme ilkesini" barındıran bir yaklaşıma sahiptir. Ancak hepsi bu kadar değildir: Yapay zeka tabanlı teknolojilerin kullanılması, kullanıcı tarafında da belirli bir düzeyde güven gerektirir. Bu güveni oluşturmanın en iyi yolu, kullanıcıları yapay zeka çözümü tasarımının erken bir aşamasında sürece dahil etmektir.

Ürün kalitesini artırma

E-mobilite ile, yapay zeka teknolojilerinin doğru bir kombinasyonunu uçtan uca üretim ve montajın belirli iş akışlarına entegre etmek mümkündür. Ancak, bazı dalgalanmalar ürün kalitesi üzerinde olumsuz bir etkiye neden olabilir. Yapay zeka, pil hücreleri gibi müşteriye özel e-mobilite bileşenlerinin üretimine yönelik ihtiyaca yanıt vererek ek bir avantaj sunabilir. İdeal olarak yapay zeka, kullanıcının ürün kalitesini olumsuz etkileyebilecek istenmeyen sapmaların neden-sonuç ilişkilerini tanımlamasına ve anlamasına yardımcı olur. Aynı zamanda, operatörlerin ürün kalitesini etkileyecek durumları öngörmelerine yardımcı olur ve gerekirse gerçek zamanlı olarak aksiyon almalarına da olanak sağlar. Son olarak, yeni ürün biçimlerine yönelik üretim hatları daha hızlı ve daha etkili bir şekilde yapılandırılabilir. Ancak daha önce de olduğu gibi, projenin başarılı olup olmaması, çalışanların kabulüne bağlıdır.

Geleceğin üretim hatları için ipuçları

Geleceğin montaj hatları, intralojistik ile bağlantılı, farklı modül ve teknolojilerin bir kombinasyonundan oluşacaktır. Her modül, sıralama ve hizalamadan işlemeye kadar belirli bir üretim bölümünden sorumludur (örneğin kaplama, doldurma, kesme, istifleme veya kaynak işlemlerinden, etiketleme ve denetime kadar). Üretim hattı sabit veya taşınabilir olabilir ve süreçleri konveyörlerle, el arabalarıyla ve mobil robotlar gibi otomatik güdümlü araç sistemleriyle bağlayabilir. Yaygın uygulama alanları, pil hücrelerinin montajı ve malzemelerin taşınmasıdır.
Pil üretiminde rekabet gücüne sahip olmak, güçlü ve çok iyi entegre edilmiş teknolojilerin yanı sıra doğru tavsiyeler gerektirir. Bütünsel ve yapay zeka tabanlı bir uygulama, üreticilerin reddedilme durumlarından kaçınmasını sağlar. Mobil robotlar tarafından desteklenen akıllı bir depo sistemi, süreç verimliliğini artırabilir ve gereksiz manuel çaba harcanmasını azaltabilir. Pil hücresinin kalitesi, üretimden kullanıma ve geri dönüşüme kadar tüm aşamaları kapsayan ve dahili bir denetim sistemi ile desteklenen bir üretim ve yaşam döngüsü çözümü tarafından kontrol edilmelidir. Avrupalı pil hücresi üreticileri, rekabete ayak uydurmak, hatta rekabet avantajını ele geçirmek istiyorsa bu önemli unsurları dikkate almalıdır.

Omron uzmanlarına danışın

Herhangi bir sorunuz var mı ya da kişisel tavsiye almak ister misiniz? Uzmanlarımızdan biriyle iletişime geçmekten çekinmeyin.
  • Henry Claussnitzer

    Henry Claussnitzer