EV üreticilerinin sürdürülebilir bir geleceğe ulaşma yolculuğunda karşılaştığı en büyük 4 zorluk
17 Haziran 2024, Pazartesi, Sürdürülebilir Üretim tarihinde yayınlandı
Elektrikli araçlar (EV'ler) son yıllarda spesifik bir pazar olmaktan çıkıp sektörde büyük bir güç haline geldi. IEA Küresel EV Görünümü 2024'e göre, 2023 yılı itibarıyla satılan yaklaşık her beş araçtan biri elektrikli araçtır ve elektrikli araç satışları 3,5 milyon birim artmıştır, yani önceki yıla göre %35'lik bir artış elde edilmiştir. Bu artışın devam etmesi bekleniyor ve yükselen pazarlardaki satışların 2024 yılında, 2023'e göre %40'lık bir artışla 1 milyon birimi aşacağını belirten tahminler yapılıyor. Dünya çapındaki hükümetler, CO2 emisyonlarını azaltmak için baskı yapıyor ve bu da elektrikli araçlara geçişi hızlandırıyor.
Peki bu, otomotiv üreticileri için ne anlama geliyor? Birincisi, ağırlıklı olarak elektrikli filolar tasarlamaya ve üretmeye odaklanmaları gerektiği anlamına geliyor, birçok üretici halihazırda bu yönde harekete geçmiş durumda. İkinci olarak ise yeni üretim hatları oluşturmak ve yeni üretim süreçlerinde ustalaşmak gerekiyor, bu da epey zorlayıcı olabiliyor.
Güvenilir bir otomasyon iş ortağı burada devreye giriyor. Otomasyon konusunda bir uzmanla iş ortaklığı kurmak, sektör genelindeki bu geçişin karmaşıklıklarını yönetmeye yardımcı olabilir. Geniş bir teknoloji portföyü, küresel destek ve otomotiv alanındaki engin uzmanlık bilgileriyle OMRON, elektrikli araçlara geçiş yolculuklarında üreticilere rehberlik etmeye hazırdır.
Bu blog yazısında, EV (elektrikli araç) üretim sektöründeki en büyük zorluklar ve OMRON ile iş ortaklığı kurmanın bu zorluklara nasıl etkili çözümler sağlayabileceği açıklanacaktır:
Zorluk 1: Batarya paketlerinde aşırı şarj, aşırı deşarj ve aşırı akımı önleme
Çözüm: Akü ve yakıt hücresi üretiminde aşırı şarj, aşırı deşarj ve aşırı akımı önlemek için elektrot levhalarının kalınlığı üzerinde hassas kontrol yapılması gerekir. OMRON'un çözümü, levhanın hem üst hem de alt taraflarındaki kalınlığın ölçüldüğü çift taraflı kalınlık ölçümünü içerir ve bu, geleneksel tek taraflı yöntemlere göre daha doğru ölçümler sağlar.
Buna ek olarak, OMRON'un hücre sıralama çözümlerinde, zaman ve hücre kapasitesini yönetmek için RFID kullanılır ve tutarlı performans için batarya paketlerinin aynı kapasitelere sahip hücrelerden üretilmesini sağlamak üzere 2D kodlardan yararlanılır.
Zorluk 2: Elektronik Kontrol Ünitelerinin (ECU'lar) artışına adapte olma
Çözüm: Araçlar daha elektrikli hale geldikçe ECU sayısı ve karmaşıklığı artar. Her bir konnektör pimi için denetim ayarlarını yapılandırmaya yönelik geleneksel yöntemler zaman alıcıdır.
OMRON'un konnektör denetim çözümü, karmaşık algoritma tasarımı ihtiyacını en aza indirerek bu süreci basitleştirir. Bu sayede üreticiler ürünleri sorunsuz bir şekilde üretime entegre edebilir ve hızla gelişen bir sektörün taleplerini karşılarken ilişkili maliyetleri etkin bir şekilde yönetebilir.
Zorluk 3: Kaynak denetiminin verimliliğini artırma
Çözüm: Özellikle çok sayıda kaynak noktasına sahip yüksek güçlü motorlarda hızlı ve doğru kaynak denetimlerine kritik seviyede ihtiyaç vardır.
OMRON'un gelişmiş görüntü işleme teknolojisi, kesintisiz ve yüksek hızlı denetimlere olanak tanıyarak kalite kontrolleri için geleneksel olarak gereken süreyi azaltır. Bu teknoloji, yüksek hızlı görünüm denetimi için benzersiz bir kontrol algoritması kullanarak denetim sürelerini önemli ölçüde azaltır ve yüksek doğruluk sağlar.
Zorluk 4: Otomotiv son montaj tesisinde çalışan emniyetini sağlama
Çözüm: Otomotiv son montaj tesislerinde çalışan emniyetinin sağlanması çok önemlidir. OMRON'un LD Serisi ve ağır hizmet tipi HD-1500 gibi otonom mobil robotları (AMR'ler), forklift ihtiyacını azaltmak ve böylece emniyeti ve verimliliği artırmak için tasarlanmıştır. Bu robotlar ağır yüklerle başa çıkmakta ve endüstriyel ortamlarda otonom olarak gezinmektedir, böylece yaralanma riskini azaltarak iş gücü eksikliklerine etkili bir çözüm olmaktadır.
Küresel EV Görünümü 2024 IEA raporunda, özellikle üretimden tüketime kadar olan tüm süreçler dahil olmak üzere tam yaşam döngüsü emisyonları dikkate alındığında elektrikli araçlara geçişin getirdiği önemli avantajlar vurgulanır. Bu bütünsel bakış, EV'lerin çevre üzerindeki açık avantajlarını ortaya koyar. OMRON'un yenilikçi çözümleri, otomotiv üreticilerine stratejik bir avantaj sağlayarak üretim sürecinin her aşamasında sürdürülebilirliğe ulaşma yolculuklarında onlara destek olur.