Modern üretim dünyasında, ürün yaşam döngüleri kısadır ve tüketiciler özelleştirilmiş çözümler talep etmektedir. Üreticilerin rekabetçi kalabilmek için bir yandan parti büyüklüğünü bir adet ürüne kadar aşağıya çekip, diğer yandan seri üretimdeki kadar basit ve uygun maliyetli bir şekilde üretim yapabilmeleri gerekmektedir. Üretim tesisleri bu modern eğilimlere ayak uydurabilmek için üretim hattını kısa süre içinde değiştirebilecek veya güncelleyebilecek kadar esnek bir yapıya sahip olmalıdır. Üretim müdürleri ve mühendislerinin üretimin geleceğini güvence altına alan çözümler araması gerekmektedir. Buradaki önemli noktalardan biri, verimliliği artıracak ve üretim hattı tasarımında daha fazla esneklik sağlayacak şekilde insanlar ile makineler arasındaki işbirliğini geliştirmektir.
Bu nedenle, Omron gibi üreticiler robotların ve makinelerin sorunsuz bir şekilde etkileşim kurma becerisine odaklanmaktadır. Bu yaklaşım, üretim döngülerinin dalgalanan parti boyutlarına göre hızlı ve kolay bir şekilde değiştirilmesine imkan tanımanın yanı sıra çalışanların tekrarlanan görevler gerçekleştirme ve ağır yük kaldırma gerekliliğini azaltır. Malzemelerin taşınması gibi basit görevler, insanların hareketlerini anlayabilen ve dolayısıyla insanlara çarpmaktan kaçınabilen interaktif makinelere güvenli bir şekilde bırakılabilir. Güzergahı üzerindeki insan veya engellerden otomatik olarak kaçınarak sabit bir konuma paket taşıyacak şekilde tasarlanmış bir robot bu duruma güzel bir örnek teşkil eder. Robot bir lazer tarayıcıdan gelen sonuçları yerleşik haritayla karşılaştırarak kendi konumunu tespit edebilir.
Operasyonlarınız için bir mobil robot seçerken sormanız gereken beş soru:
1. Hızlıca kurulup uyarlanabiliyor mu?
Konveyörler fabrika ve depolarda ürün taşıma süreçlerinde 100 yıldan uzun bir süredir kullanılmaktadır. Üreticilerin uzun bir dönem boyunca her gün aynı üründen yüksek sayıda ürettiği eski günlerde oldukça kullanışlıydılar. Ancak, günümüzün hızlı pazar koşullarında kurulumları yüksek maliyetler ortaya çıkarmakta, ürün veya süreçlerde değişiklik olduğunda üzerlerinde değişikliğe gidilmesi çok güç veya hatta imkansız olmaktadır.
Yaklaşık on yıl önce, malzeme taşıma işlerinde konveyörlere alternatif olarak otomatik kılavuzlu araçlar (AGV'ler) pazara sunuldu. Bununla birlikte, AGV'ler için zemine mıknatıslar veya çizgiler döşenmesi ya da duvarlara işaret ışıkları yerleştirilmesi yoluyla önceden tanımlanmış bir güzergah hazırlanması gerekmektedir.
Bu nedenle, daha esnek bir çözüme ihtiyaç duyuluyor. Otonom Akıllı Araçlar (AIV'ler) olarak adlandırılan en yeni mobil robotlar göz önünde bulundurmanız gereken çözümlerden biri. Bu araçlar, daha serbest bir şekilde hareket edebilmelerinin yanı sıra göreve göre kolaylıkla yeniden programlanabiliyor.
2. İnsanların etrafında güvenli bir şekilde çalışabiliyor mu?
Birçok fabrikada, insanlar ve makineler zaten yan yana çalışıyor ve görevlerde işbirliği yapıyor. Benzer şekilde, mobil robotunuzun insanlarla aynı ortamda çalışabilmesi çok önemlidir. Geleneksel çözümlerde etrafı çitlerle çevrilerek insanlardan uzak tutulan robotların bugün işbirliği içinde çalışabilmeleri gerekiyor.
Mobil robotunuzun insanlar etrafında emniyetli bir şekilde hareket edebilmesi için en gelişmiş ve uygun teknolojiye sahip olduğundan emin olun. Ayrıca, tedarikçinizin mobil robotlarının ulusal ve uluslararası güvenlik düzenlemelerine uygun olup olmadığını kontrol edin.
3. Bir filoda kolaboratif şekilde çalışabiliyor mu?
Genellikle bir üretim tesisinde birçok mobil robot aynı anda görev yapmaktadır. Birlikte uyum içinde çalışabilmeleri gerekir, dolayısıyla görevleri robotlara en verimli şekilde otomatik olarak tahsis edecek bir filo yönetim sistemine ihtiyaç duyarsınız. İyi bir filo yönetim sistemi, yatırımınızdan en yüksek verimi sağlamanıza yardımcı olur. Robotları görevleri paylaşacak şekilde koordine ederek ihtiyaç duyulan robot sayısını en aza indirmenize olanak sağlar.
Filo yönetim sistemi iki temel unsuru yönetir. İlk olarak, trafiği kontrol ederek mobil robotların birbirinin güzergahını engellemesini ya da robotların başka bir robotun geçişi için uzun süre beklemek zorunda kalmasını önler. İkinci olarak, görevleri en verimli şekilde tahsis eder. Etkili bir sistem ileriye dönük planlama yapabilir ve yakındaki hangi robotun bir sonraki işte çalışmaya müsait olacağını öngörür. Ayrıca, her bir robotun pilini şarj etmesi için gereken süreyi de yöneterek verimli akışın en yoğun saatlerde korunmasını sağlar.
4. Size özel gereksinimlerinizi karşılayacak şekilde kolayca uyarlanabiliyor mu?
Tıpkı insanların farklı görevleri yerine getirebilmesi için farklı becerilere sahip olması gerektiği gibi mobil robotlar da farklı görev tiplerine uyarlanabilir olmalıdır. Örneğin, mobil robot öğeleri bir teslim alma noktasından alıp teslim etme noktasına taşımak için kullanılabilir. Daha sonra kendisini bir hareket ettirilebilir arabaya bağlayıp bu arabayı bir noktadan başka noktaya aktarabilir. Benzer şekilde, kolaboratif kola sahipse ayrı ayrı öğeleri toplamak için kullanılabilir. Alternatif olarak, öğeleri konveyör bandından alacak ve konveyör bandına yerleştirecek şekilde programlanabilir.
Bu nedenle, mobil robotunuzu farklılık gösteren gereksinimlerinizle uyumlu hale getirebilmeniz için kolayca özelleştirilebilir bir yapıya sahip olması önemlidir.
5. Dünya genelinde güvenilir bir şekilde işletilebiliyor mu?
Mobil robot sistemi tesislerinizden birinde başarıyla uygulamaya konulduktan sonra bu sistemi dünyanın diğer bölgelerindeki başka tesislerinizde de aynı şekilde uygulamaya koymak isteyebilirsiniz. Bu durumda, robotları yerel olarak satın almak ve hem robotların uygulamaya konulması hem de kurulumdan sonra teknik destek konusunda profesyonel yardım almak isteyebilirsiniz.
Ayrıca, tedarikçiniz mobil robotlarını, şirketiniz için eksiksiz bir çözüm oluşturmanıza yardımcı olacak şekilde robot kollar, kontrolörler ve anahtarlar gibi diğer otomasyon ekipmanlarıyla bir araya getirmenize yardımcı olarak son derece önemli bir rol oynayabilir.
Sonuç
Üretim dünyasının çehresi yıllar içinde büyük bir değişim yaşadı ve değişmeye de devam ediyor. Bugün artık makinelerin insanlarla daha interaktif bir şekilde birlikte çalıştığı yeni bir döneme giriyoruz. Omron gibi şirketler makineler ile insanlar arasındaki işbirliğini artıran çözümler geliştirerek üretimin geleceğini şekillendiriyor. Yeni nesil mobil robotlar, değişen tüketici ihtiyaçlarına hızla ayak uydurabilen esnek üretim hatlarıyla, üretim tesislerinin çok daha çevik bir yapıya kavuşmasını yardımcı oluyor. Bu durum ise üreticilerin değişen koşullara daha hızlı yanıt vermesine, verimliliklerini artırmasına ve nihai olarak daha yüksek kârlılığa ulaşmasına imkan tanıyor.